Page 79 - 81 Çalıkuşu Çanakkale E-Dergi 3
P. 79

REHBERLİK KÖŞESİ




                                                                    ÇOCUK VE OYUN
                                              Türk  Dil  Kurumu  sözlüğünde  oyun  kelimesi  “Yetenek  ve  zekâ  geliştirici,
                                        belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence.” olarak tanımlanmış olsa
                                        da günlük konuşma esnasında kullanılan söz öbekleri incelendiği zaman, oyun
                                        kelimesinin  çoğunlukla  olumsuz  bir  his  uyandıracak  tarzda  yer  aldığını
                                        görebiliriz.  Mesela  “çocuk  oyuncağı  hâline  getirmek,  ayak  oyununa  gelmek,
                                        oyun  etmek,  oyuna  çevirmek,  oyuna  almak,  oyuna  kurban  gitmek,  oyuna
                                        getirmek”  deyimlerini  kullanırken  bu  kavrama  biraz  haksızlık  ettiğimizi
                                        düşünebiliriz.  Biz  yetişkinler,  oyun  çağında  bulunan  bir  çocuk  ile  iletişim
                                        kurarken bile “Burada oyun mu oynuyoruz?” ya da “İşin gücün oyun.” cümleleri
                                        kullanılabilmektedir.  Böylece,  belki  de  farkında  olmadan  çocuğun  oyun
         kavramını yanlış yorumlamasına bile sebep olabilmektedir.
               Birçok farklı şekilde kullanılan oyun kelimesini acaba uzmanlar nasıl anlamlandırmışlar? Montaigne “Çocuğun
         en gerçek uğraşı.” derken, Grass “Çocuğun yaptığı bir pratik.” demiştir. Bruner’e göre çocuğun temel görevi olan
         oyun, Montessori için çocuğun işi olarak görülmüştür. Piaget ise oyunu tanımlarken “Çocuğun uyumu” kelimelerini
         kullanmıştır. Oyun, pek çok araştırmacı tarafından derinlemesine incelenmiş ve sonuç olarak birbirinden farklı ve
         birbirini tamamlayan pek çok anlam ile karşımıza çıkmış, en güzel tanımlardan biri Prof. Dr. Belma Tuğrul tarafından
         “Oyunu tanımlayamazsınız. Oyunu tanırsınız.” cümleleri ile gerçekleştirilmiştir.

               Öyleyse oyunu tanımak ve oyuna değer vermek, çocuğu tanımak ve çocuğa değer vermek olarak görülebilir.
         Bir çocuğu tanımanın ve anlamanın en güvenli yolu, onun oyunlarını gözlemek olabilir çünkü çocuk, oyun sırasında
         olduğu gibidir. Plato’nun “Bir çocuğu tanımak için bir yıl onunla birlikte olmak yerine, onu oyun sırasında bir saat
         gözlemlemek yeterli olacaktır.” sözü de bize kılavuzluk edebilir.


                                     ÇOCUK GELİŞİMİNDE OYUNUN ÖNEMİ NEDİR?
               Atalarımız  yüzlerce  yıl  önce  “Oynamayan  tay,  at  olmaz.”  demiştir.  Yani  çocuk  için  oyun,  neşe  ve  eğlence
         kaynağı, vazgeçemediği bir eylem olurken aynı zamanda oyunun çocuğu yaşama hazırlamada bir rehber olduğu da
         söylenebilir. Çocuk, oyun oynarken iletişim ve empati kurar, paylaşır, kendini ifade eder, uyum sağlar, karar verir;
         bellek,  strateji,  gözlem,  akıl  yürütme,  problem  çözme  ve  yaratıcı  düşünme  gibi  temel  bilişsel  beceriler  kazanır.
         Çocuk  oyun  aracılığıyla  farklı  düşünceleri  ve  tercihleri  fark  eder.  Gerçek  davranışlardan  kaynaklanabilecek
         tehlikelerle karşılaşmadan farklı davranışları ve toplumsal rolleri deneyimler. Oynarken kelime dağarcığını geliştirir,
         kelimelerin  anlamlarını  daha  iyi  öğrenir  ve  konuşmaya  karşı  daha  istekli  olur.  Çocuk  kuklalarla  ve  benzeri
         oyuncaklarla oynarken farklı rollere girer ve duygularını açıklamayı öğrenir.


                                            OYUNUN FAYDALARI NELERDİR?
               Oyun, stresi, siniri ve korkuyu azaltırken mutluluk, samimiyet, olumlu benlik algısı gibi becerileri geliştirir.
         Sakinliği,  dayanıklılığı  artırır  ve  sürprizlerle  başa çıkabilme yeteneğini  destekler.  Fiziksel  açıdan,  çeviklik  hareket,
         koordinasyon,  denge,  büyük  ve  küçük  kas  becerileri  geliştirir.  Bebeklik  döneminden  itibaren  yeterince  oyun
         oynama fırsatı bulan çocuklar ilerleyen yaşlarda olumlu yönde gelişen sosyal-duygusal özelliklere ve okul başarısına
         da  sahip  olur.  Oyun,  çocukların  okula  karşı  olumlu  tutum  geliştirmesine  yardımcı  olur.  Okul  dışındaki  oyun
         olanakları da çocukların öğrenmeye devam etmesi için okuldan bağımsız fırsatlar sunar.

               Unutmayalım ki iyi bir oyunda kaybeden yoktur. Oyundaki herkes farkında olmasa da yeni bir şeyler kazanır.
         Bu yüzden bütün çocukların gönüllerince oyun oynayacağı fırsatların sunulması önemlidir.



                                                                                                              79
   74   75   76   77   78   79   80   81   82